06:00 ya kadar başlayamam.
- I cannot start till six o'clock.
Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu.
- She didn't know the information till she met him.
O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.
- She had been very shy till she graduated.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.
- He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask her to wait till I come.
Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma.
- Just hold your position till I arrive.
O zamana kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda till that time.
O zamana kadar her şey olabilir.
- Anything may happen till that time.