Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to play the spark, beau, or lover

listen to the pronunciation of to play the spark, beau, or lover
English - Turkish

Definition of to play the spark, beau, or lover in English Turkish dictionary

spark
kıvılcım

Yanan evden caddeye kıvılcımlar yağdı. - Sparks rained on the street from the burning house.

Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var. - There are sparks flying out of the electric socket.

spark
(fiil) kıvılcım saçmak, ateşlemek, teşvik etmek, harekete geçirmek, uyandırmak (ilgi vb.), kur yapmak
spark
kıvılcım hasıl etme
spark
havalı
spark
ilgi uyandırmak
spark
elmas

Onun gözleri elmas gibi parladı. - Her eyes sparkled like diamonds.

Yıldızlar elmas gibi parıldıyor. - The stars sparkle like diamonds.

spark
civelek
spark
gösterişli
spark
kışkırtmak
spark
işaret
spark
eser
spark
{f} kıvılcım saç
spark
nebze
spark
spark arrester kıvılcım kafesi
spark
iz
spark
endüksi
spark
elektrik kıvılcımlarını önleyen cihaz
spark
{f} uyandırmak (ilgi vb.)
spark
elektrik kıvılcımı
spark
{i} ateşleme
English - English
spark
to play the spark, beau, or lover
Favorites