Bob sadece gitar değil aynı zamanda flüt de çalar.
- Bob plays not only the guitar but also the flute.
Ben bir flüt solo çalmayı düşünüyorum.
- I plan to play a flute solo.
Bir kız, flüt çalıyor.
- A girl is playing the flute.
Keşke ben de Ian Anderson kadar iyi flüt çalabilsem.
- I wish I could play the flute as well as Ian Anderson.
Tom flüt çalmaktan zevk alıyor.
- Tom enjoys playing the flute.
Tom'un flüt çalmakta bundan daha iyi olacağını düşündüm.
- I thought Tom would be better at playing the flute than that.