to place outside or eject

listen to the pronunciation of to place outside or eject
English - Turkish

Definition of to place outside or eject in English Turkish dictionary

put out
söndürmek

Ateşi söndürmek istiyorum. - I want to put out the fire.

Yangını söndürmek uzun bir süre aldı. - It took a long time to put out the fire.

put out
ateş söndürmek
put out
(Dilbilim) dağıtmak
put out
(Tıp) uyutmak
put out
(Argo) birisiyle yatmayı kabul etmek
put out
(Dilbilim) işlerini karıştırmak
put out
rahatsızlık vermek
put out
vermek (ısı)
put out
şaşırtmak
put out
(Dilbilim) keyfini bozmak
put out
(deyim) (bildiri vb) yayınlamak
put out
rahatsız etmek
put out
çıkar

Dilinizi çıkarın, lütfen. - Put out your tongue, please.

Tom elini dışarı çıkardı. - Tom put out his hand.

put out
(deyim) vurup bayıltmak. put sth. out
put out
çıkarmak, yaymak: That chimney's putting out a lot of smoke. O bacadan çok duman çıkıyor
put out
(deyim) put someone out
put out
(ısı)
put out
(deyim) yerinden çıkarmak(kol,bacak vb.)
put out
(deyim) bozmak. put out (one's) feelers [kd] baskalrinin dusuncesini yoklamak,nabiz yoklamak,agiz aramak
put out
(Fiili Deyim ) 1- uzatmak 2- çıkarmak
English - English
put out

Don’t forget to put out the cat.

to place outside or eject

    Hyphenation

    to place out·side or e·ject

    Turkish pronunciation

    tı pleys autsayd ır îcekt

    Pronunciation

    /tə ˈplās ˈoutˈsīd ər əˈʤekt/ /tə ˈpleɪs ˈaʊtˈsaɪd ɜr ɪˈʤɛkt/
Favorites