English - Turkish
Definition of to place abreast, or in a line in English Turkish dictionary
- rank
- sıra (birinci gibi)
- rank
- (Ticaret) yüksek makam
- rank
- (koku ya da tat) kötü
- rank
- addetmek
- rank
- sayılmak
- rank
- rütbe vermek
- rank
- sıraya koymak
- rank
- derece
- rank
- düzene koymak
- rank
- dizi
- rank
- (sıfat) bol, çok, gür, kaba, kaba saba, verimli, bereketli, tam, alâsı, bakımsız (bahçe), bozulmuş, kokmuş, kokuşmuş, iğrenç
- rank
- sık ve yaygın
- rank
- {f} yüksek rütbeli olmak
- rank
- düzey sırası
- rank
- {s} tam
- rank
- yüksek mevki
- rank
- {f} dizilmek
- rank
- {i} sınıf
- rank
- {s} bol
Related Terms
English - English
Definition of to place abreast, or in a line in English English dictionary
- rank
to place abreast, or in a line
Pronunciation
Resimler
History
Favorites