Kullanılmış bir araba almam çok zor.
- I cannot afford buying a used car.
Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
- My brother bought a used car, so it was not very expensive.
Na'vi dili Avatar'da kullanılır.
- Na'vi language is used in Avatar.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
- Is eating fish as healthy now as it used to be?
Ben eskiden olduğum gibi değilim.
- I'm not what I used to be.
O uzun mesafe yürümeye alışkın.
- He is used to walking long distances.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to getting up early.
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
- The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Futbol Japonya'da eskisinden daha popüler.
- Soccer is more popular in Japan than it used to be.
Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü ₣ idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
- France's currency was the franc, and its symbol was ₣. While it is no longer used in France, francs are still in use in some former French colonies such as Guinea.
Vücudum eskiden olduğu kadar esnek değil.
- My body is not as flexible as it used to be.
Tom eskiden olduğu kadar sıska değil.
- Tom isn't as skinny as he used to be.
Biz eskiden komşu idik.
- We used to be neighbours.
Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü ₣ idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
- France's currency was the franc, and its symbol was ₣. While it is no longer used in France, francs are still in use in some former French colonies such as Guinea.
Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.
- Tom isn't used to walking barefooted.
Bu ısıya alışık değilim.
- I'm not used to this heat.
He used to live here, but moved away last year.