to perfect, complete, end, settle

listen to the pronunciation of to perfect, complete, end, settle
English - Turkish

Definition of to perfect, complete, end, settle in English Turkish dictionary

finish
itmam etmek
finish
(Teknik,Tekstil) aprelemek
finish
(Teknik,Tekstil) apre
finish
(Tekstil) çile
finish
bozmak
finish
son

İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula. - Apply two coats of the paint for a good finish.

Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım. - I will study abroad when I have finished school.

finish
bitiş

Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi. - Tom was the last one to cross the finish line.

Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur. - There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.

finish
bitirmek

İşi tek başıma bitirmek istiyorum. - I want to finish the work on my own.

Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor. - This book is really difficult to finish reading in a week.

finish
{f} bitmek

Raporla işim bitmek üzere. - I'm just about finished with the report.

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere. - We're just about finished here.

finish
{f} k.dili. bitirmek
finish
{f} sona ermek
finish
{i} son kat boya
finish
{f} sonuçlanmak
finish
telef etmek
finish
rötuş

O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı. - That plan still needed some finishing touches.

Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi. - Tom added a few finishing touches to the painting.

finish
dili yok etmek
finish
{f} k.dili. öldürmek, işini bitirmek
finish
(isim) son, bitiş, sona erme, kusursuzluk, mükemmellik, tamamlama, son kat boya, cila
finish
{f} mükemmelleştirmek
English - English
{v} finish
to perfect, complete, end, settle
Favorites