to perceive with the eyes

listen to the pronunciation of to perceive with the eyes
English - Turkish

Definition of to perceive with the eyes in English Turkish dictionary

see
{f} bakmak

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur. - The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

see
bakınız

Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız. - Please see below for details.

Daha fazla bilgi için www.example.com'a bakınız. - See www.example.com for more information.

see
dikkat etmek
see
farkına varmak
see
gör

Seni gördüğüme mutluyum. - I'm happy to see you.

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

see
{f} anlamak

Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı. - Tom pressed his ear against the wall to see if he could hear what his parents were discussing in the next room.

Nasıl çalıştığını anlamak için ayrı şeyler almayı isterim. - I like to take things apart to see what makes them tick.

see
{f} görüp geçirmek
see
{i} piskoposluk
see
gör(mek)
see
{i} papalık
see
gereğini yapmak
see
see a thing through bi
see
(fiil) görmek, seyretmek, bakmak, görüp geçirmek; görüşmek; anlamak; sezmek, farketmek; göz önüne almak; uğurlamak, yolcu etmek
see
{f} görmek: If you shut your eyes you won't see anything. Gözlerini kaparsan hiçbir şey görmezsin
see
{f} farketmek
see
{f} anlamak: Do you see what I
see
bir yolunu bulmaya çalışmak
English - English
see
to perceive with the eyes

    Hyphenation

    to per·ceive with the eyes

    Turkish pronunciation

    tı pırsiv wîdh dhi ayz

    Pronunciation

    /tə pərˈsēv wəᴛʜ ᴛʜē ˈīz/ /tə pɜrˈsiːv wɪð ðiː ˈaɪz/
Favorites