to pay the price of

listen to the pronunciation of to pay the price of
English - Turkish

Definition of to pay the price of in English Turkish dictionary

price
{i} paha

Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir. - True friendship is priceless.

Çok canlar pahasına savaş sona erdi. - The war was over at the price of many lives.

price
{i} bedel

Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur. - True friendship is priceless.

Bedelini ödemek zorundasın. - You have to pay the price.

price
{i} eder

Lütfen her şeyin üzerine fiyat etiketlerini koymama yardım eder misin? - Can you please help me put price tags on everything?

İnsanlar genellikle yüksek fiyatlar hakkında şikayet ederler. - People often complain about high prices.

price
{i} para ödülü

Başımda işlemediğim bir cinayet için bir para ödülü var. - There's a price on my head for a murder I didn't do.

price
{f} fiyatlandırmak
price
{f} fiyatını belirlemek
price
ücretlendirmek
price
karşılık
price
fiyat koymak

Bir insan hayatı üzerine fiyat koymak zordur. - It's difficult to put a price on a human life.

price
değer biçmek
price
fiyat

Fiyatlar yükselmeye devam ediyor. - Prices keep on soaring.

Fiyatlar yükselmeye devam ediyor. - Prices will continue to rise.

price
(Askeri) FİYAT, EDER
price
dili fiyatını sormak
price
tavan fiyatı
price
(isim) fiyat, bedel, paha, eder, değer, para ödülü
English - English
price
pay the price
To incur the negative consequences of one's decision
to pay the price of

    Turkish pronunciation

    tı pey dhi prays ıv

    Pronunciation

    /tə ˈpā ᴛʜē ˈprīs əv/ /tə ˈpeɪ ðiː ˈpraɪs əv/
Favorites