to pay for; to atone for

English - Turkish

Definition of to pay for; to atone for in English Turkish dictionary
acquit: aklamak
acquit: (Kanun) suçsuz bulmak
acquit: (Kanun) beraat ettirme
dispense: (ilaç/reçete) hazırlamak
acquit: beraat ettirmek
acquit: temize çıkarmak
acquit: suçsuz bul
dispense: dağıtmak
Sanırım astlarıma öğüt dağıtmak zorunda olduğum yaşa ulaştım. - I guess I've reached the age where I have to dispense advice to my underlings.
acquit: acquit beraat ettir
acquit: acquit oneself görevini yapmak
acquit: {f} ödemek
acquit: (fiil) suçsuz çıkarmak, beraat ettirmek,temize çıkarmak, aklamak; muaf tutmak, ayrıcalık tanımak; ödemek
acquit: {f} muaf tutmak
acquit: temize çıkmak
acquit: {f} ayrıcalık tanımak
acquit: davranmak hareket etmek
acquit: acquit oneself well vazifesini iyi yapmak
dispense: yap- mak
dispense: tevzi etmek

English - English

Definition of to pay for; to atone for in English English dictionary: dispense; acquit

to pay for; to atone for

Hyphenation

to pay for; to a·tone for

History

Favorites