to pass; to make way; to pierce

English - Turkish

Definition of to pass; to make way; to pierce in English Turkish dictionary

Related Terms

penetrate

nüfuz etmek

penetrate

{f} delip geçmek

penetrate

{f} içine girmek

penetrate

(Askeri) yarmak

penetrate

(içine) girmek

penetrate

sızmak

penetrate

çakmak (kazık vb)

penetrate

oturtmak

penetrate

içine girip yayılmak

penetrate

(Politika, Siyaset) etkisi altına almak

penetrate

çözmek

penetrate

dalmak

penetrate

{f} sokulmak

penetrate

{f} sızmak, gizlice girmek

penetrate

(İnşaat) içine işlemek, nüfuz etmek

penetrate

(fiil) içine girmek, arasından geçmek, sokulmak, işlemek, içyüzünü anlamak, nüfuz etmek

penetrate

(Tekstil) içine işlemek, içine girmek

penetrate

{f} etkilemek

English - English

Definition of to pass; to make way; to pierce in English English dictionary

penetrate

Hyphenation

to pass; to make way; to Pierce