to pass or be driven rapidly through the air by any impulse

listen to the pronunciation of to pass or be driven rapidly through the air by any impulse
English - Turkish

Definition of to pass or be driven rapidly through the air by any impulse in English Turkish dictionary

fly
{i} uçuş

Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı. - There were a lot of annoying insects flying around.

Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı. - The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.

fly
{i} olta sineği
fly
(Tekstil) uçuntu
fly
uçurmak

Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying a kite can be dangerous.

Uçak uçurmak için ehliyetin var mı? - Do you have a license to fly a plane?

fly
uçmak

Paris'e uçmak 500 dolara mal olacak. - It will cost 500 dollars to fly to Paris.

Zürih'ten Boston'a uçmak sekiz saat sürer, ancak dönüş için sadece altı. - It takes eight hours to fly from Zurich to Boston, but only six for the return trip.

fly
tüymek
fly
-den kaçmak
fly
uçup gitmek
fly
jet gibi gitmek
fly
beysbol vurulup havaya kaldırılan top
fly
{f} kaçmak
fly
{i} açıkgöz
fly
{f} atlayarak aşmak
fly
(fiil) uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
fly
{f} çok çabuk gitmek
fly
{f} atılmak
fly
(Tıp) İki kanatlı küçük böcek, sinek
fly
sürat regülatorü
fly
{f} firar etmek
English - English
fly
to pass or be driven rapidly through the air by any impulse

    Hyphenation

    to pass or be driv·en rap·id·ly through the A·ir by a·ny im·pulse

    Turkish pronunciation

    tı päs ır bi drîvın räpıdli thru dhi er bay eni împʌls

    Pronunciation

    /tə ˈpas ər bē ˈdrəvən ˈrapədlē ˈᴛʜro͞o ᴛʜē ˈer ˈbī ˈenē əmˈpəls/ /tə ˈpæs ɜr biː ˈdrɪvən ˈræpədliː ˈθruː ðiː ˈɛr ˈbaɪ ˈɛniː ɪmˈpʌls/
Favorites