to participate in, undergo, or experience

listen to the pronunciation of to participate in, undergo, or experience
English - Turkish

Definition of to participate in, undergo, or experience in English Turkish dictionary

take
almak

Bankada paçayı yırtmak ve A52 yi almak zorundasın. - You'll have to get off at the bank and take the A52.

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take on passengers.

take
{f} götürmek

Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti. - The man went out of his way to take me to the station.

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım. - I've got to take my library books back before January 25th.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Bu otobüs sizi müzeye götürecek. - This bus will take you to the museum.

Beni liderinize götürün. - Take me to your leader.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım. - I'll do whatever it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi. - She was just about to take a bath when the bell rang.

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım. - Let's get out for a while to take a walk.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
English - English
take

I had to take a pee.

to participate in, undergo, or experience
Favorites