Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to overwhelm; to make too busy or overrun capacity

listen to the pronunciation of to overwhelm; to make too busy or overrun capacity
English - Turkish

Definition of to overwhelm; to make too busy or overrun capacity in English Turkish dictionary

swamp
bataklık

Bataklık arazi üzerinde binalar yapamazsın. - You can't build buildings on swampy land.

O, bataklıkta küçük bir kulübede tek başına yaşıyor. - He lives alone in a little cottage in the swamp.

swamp
suyla doldurmak
swamp
(Askeri) gemiyi su doldurarak batırmak
swamp
batak zemin
swamp
{f} batır
swamp
batak

Bataklığa nasıl düştünüz? Biri bizi itti. - How did you fall into the swamp? Someone shoved us.

Bataklığa nasıl düştün? Biri bizi itti. - How did you fall into the swamp? Somebody pushed us.

swamp
içine su doldurup batırmak
swamp
{f} batırmak
swamp
{f} hiçe saymak
swamp
{i} tarıma elverişsiz aşırı sulak arazi
swamp
{f} çiğnemek
swamp
bataklığa batırmak
swamp
yağdırmak
swamp
{f} suyla doldurmak: The high waves were swamping the boat. Yüksek dalgalar yüzünden tekne suyla doluyordu
swamp
içine su dolup batmak
swamp
(fiil) batırmak, çiğnemek, hiçe saymak, yenmek
swamp
müşkül vaziyette bırakmak
English - English
swamp