Patronun sana saldırsa ve defolup gitmeni söylese bile, sen demek istediğini anlatmalısın.
- Even if you boss attacks you and tells you to go away, you should make your point.
Bununla ne demek istediğini bana söyleyebilir misin?
- Can you tell me what you mean by that?
Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim.
- To tell the truth, she is my girlfriend.
Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
- There is no telling what will happen next.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu konu onu hiç ilgilendirmez.
- To tell the truth, this matter does not concern it at all.
Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
- To tell the truth, I am not your father.
İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.
- Tell me which of the two cameras is the better one.
Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?
- Can you please tell me what time the train leaves?
Onun bilmek istediğini Tom'un Mary'ye söylememek için iyi bir nedeni var.
- Tom has a good reason for not telling Mary what she wants to know.
Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim.
- I'll tell you everything you want to know.
Ne olacağını tahmin etmek mümkün değil.
- There's no telling what'll happen.
Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he will do.