Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Yarın ben burada olacağım.
- I will be here tomorrow.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Hey, sen burada ne yapıyorsun?
- Hey, what are you doing here?
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.