Onun düşük bir cinsel dürtüsü var.
- She has a low sex drive.
Tom'un hiçbir dürtü veya hırsı yok.
- Tom has no drive or ambition.
Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about becoming a race car driver.
Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor?
- Does Mary live next door to the bus driver that worked with John?
Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
- I had my driver's license renewed last month.
O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır.
- He works on the railroad as a driver.