Onlar yüz yüze durdu. - They stood face to face.
Onlar yüz yüze durdu.
They stood face to face.
Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin. - You ought to face the stark reality.
Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.
You ought to face the stark reality.