Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to offend against, to wrong (someone)

listen to the pronunciation of to offend against, to wrong (someone)
English - Turkish

Definition of to offend against, to wrong (someone) in English Turkish dictionary

trespass
araziye tecavüz
trespass
{f} izinsiz gir

İzinsiz girdiğin için tutuklusun. - You're under arrest for trespassing.

İzinsiz giren kimseler vurulacaktır. - Trespassers will be shot.

trespass
(başkasının arazisine) izinsiz girmek
trespass
kanuna karşı gelme
trespass
günah işlemek
trespass
günah
trespass
Geçilmez
trespass
{f} on/upon -i kötüye kullanmak, -i istismar etmek: trespass on s.o.'s trespass on s.o.'s time birinin zamanını almak
trespass
{i} yasayı çiğneme
trespass
{i} girme

Mülkiyetime izinsiz girmeye nasıl cesaret edersin! - How dare you trespass on my property!

trespass
{f} (on/upon) (başkasının arazisine) izinsiz girmek, tecavüz etmek
trespass
{f} tecâvüz etmek (hak)
trespass
başkasının hakkına tecavüz
trespass
{f} suç işlemek
trespass
ihla1 etmek
trespass
tresp günah
trespass
hududu geçmek
trespass
(isim) girme, izinsiz girme, günah, yasayı çiğneme, tecâvüz (hakka)
trespass
{i} tecâvüz (hakka)
English - English
trespass

And forgeve us oure trespases, even as we forgeve them which trespas us.