Onu elde etmek kolaydı.
- It was easy to obtain.
Bu fiyata almak için elimden gelen her şeyi yaptım.
- I did everything I could to obtain this price.
Size matematiksel bilimlerde eğitim almak için bir şans sunuyoruz.
- We offer you the chance to obtain training in mathematical sciences.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Bu yer yüzmek için elverişli.
- The place is convenient for swimming.
Senin için onun yoluna gireceğini umuyorum, Tom.
- I hope it works out for you, Tom.
Onun nezaketinin karşılığında ona bir hediye verdim.
- I gave her a present in return for her kindness.
Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
- I bought him a drink in return for his help.
O, iki yanlış başlama yüzünden yarıştan diskalifiye edildi.
- She was disqualified from the race for two false starts.
O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.
- He was framed for murder.
Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.
- She quit school for health reasons.
Ben, bir trafik sıkışıklığı nedeniyle toplantıya geç kaldım.
- I was late for the meeting because of a traffic jam.
Bu eski posta pullarını nasıl elde ettiniz?
- How did you obtain these old postage stamps?
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
- These items are rather hard to obtain.
Beni istasyonda karşılamayı unutma.
- Do not forget to meet me at the station.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Bu oda uyumak için uygun değil.
- This room is not suitable for sleeping.
Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
- No one doubts her fitness for the post.
Biz, onun bu iş için doğru adam olduğunu keşfettik.
- We've found him to be the right man for the job.
Gemi kıyıya doğru gitti.
- The ship made for the shore.
O evsizler adına konuştu.
- She spoke for the homeless.
Babasının adına toplantıya katıldı.
- He attended the meeting for his father.
What did he ask you for?.
But the hostage situation no longer obtains, and so Uncle Enzo feels it important to stop Rife now,.
This, though it failed at present, yet afterward obtained, and was a mighty step to the ruin of the commonwealth.
he was condemned to die for the felony, and being so well known for an old offender, had certainly died, but the merchant, upon his earnest application, had obtained that he should be transported, on condition that he restored all the rest of his bills, which he had done accordingly.
Julia was quite as eager for novelty and pleasure as Maria, though she might not have struggled through so much to obtain them, and could better bear a subordinate situation.
His mother then is mortal, but his Sire / He who obtains the monarchy of Heav'n, / And what will he not do to advance his Son?.