Eve bir göz atmak için gideceğim.
- I will go and take a look at the house.
Buna bir göz atmak ister misin?
- Would you like to take a look at it?
Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.
- Every time I look at this picture, I think of my father.
Çiçekler bakmak için çok güzeldi.
- The flowers were very beautiful to look at.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.