Düşmana karşı koymak onların kahramanlığıydı.
- It was heroic of them to oppose the enemy.
Amacım önerine itiraz etmek değil.
- I don't mean to object to your proposal.
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- He's opposed to racial discrimination.
Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık.
- We opposed his plan to build a new road.