to negotiate or treat about a purchase

listen to the pronunciation of to negotiate or treat about a purchase
English - Turkish

Definition of to negotiate or treat about a purchase in English Turkish dictionary

buy
{f} satın almak

Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum. - I want to buy a pair of ski boots.

Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir. - My brother is rich enough to buy a car.

buy
ısmarlamak

İnsanlar bütün gece bana içki ısmarlamaktadır. - People have been buying me drinks all night.

Sana akşam yemeği ısmarlamak istiyorum. - I'd like to buy you dinner.

buy
{i} satın alma

eBay'dan satın almayı çok seviyorum. - I love buying on eBay.

Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam. - I never go out without buying something.

buy
{f} pahasına elde etmek
buy
iştira yapmak
buy
birisine bir şeyi yutturmak
buy
kanmak
buy
kabul etmek
buy
{f} kiralamak
buy
(fiil) satın almak, almak, pahasına elde etmek; rüşvetle elde etmek, kiralamak, inanmak, yutmak, satın alma gücü olmak
buy
{f} yutmak
buy
hisse almak
buy
{i} kelepir
buy
{i} alış, alma
buy
alıcı durumunda olmak
buy
(isim) satın alma
buy
bir şey karşıIığında sağlamak
buy
sa
buy
rüşvetle elegeçirmek
English - English
buy
to negotiate or treat about a purchase

    Hyphenation

    to ne·go·ti·ate or treat a·bout a pur·chase

    Turkish pronunciation

    tı nıgōşieyt ır trit ıbaut ı pırçıs

    Pronunciation

    /tə nəˈgōsʜēˌāt ər ˈtrēt əˈbout ə ˈpərʧəs/ /tə nəˈɡoʊʃiːˌeɪt ɜr ˈtriːt əˈbaʊt ə ˈpɜrʧəs/
Favorites