Onlara ne demek istediğini söyle.
- Tell them what you mean.
Bize ne demek istediğini söyle.
- Tell us what you mean.
Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
- There is no telling what will happen next.
O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.
- He didn't hesitate to tell his wife the truth.
Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
- To tell the truth, I am not your father.
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
- I want to tell you something important.
Belgesel Morgan Freeman tarafından anlatıldı.
- The documentary was narrated by Morgan Freeman.
Kemal Tahir Esir Şehrin İnsanları isimli kitabında İstanbul'un 1920'li yıllardaki işgal günlerini anlatır.
- Kemal Tahir narrates the occupation days of Istanbul in 1920s in his book named The People Of The Slave City.
Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?
- Can you please tell me what time the train leaves?
Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin?
- Could you please tell me why you love her?
Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim.
- I'll tell you everything that you want to know.
Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim.
- I'll tell you everything you want to know.
Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he will do.
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.