Teste çalışmak için evde kaldın mı?
- Did you stay home to study for the test?
Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
- I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
- The author killed himself in his study.
Çalışma odasında bir sürü kitap var.
- There are plenty of books in his study.
Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
- Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.
Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti.
- Tom has lost interest in studying French.
Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış.
- Tom devoted his life to the study of this phenomenon.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
Çalışma yapmak için çok yorgunum.
- I'm too tired to do study.
İngilizce öğrenmek için Amerika'ya gitti.
- He went to America to study English.
O, müzik öğrenmek için İtalya'ya gitti.
- He went to Italy in order to study music.