Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to move with great violence, as a storm etc

listen to the pronunciation of to move with great violence, as a storm etc
English - Turkish

Definition of to move with great violence, as a storm etc in English Turkish dictionary

rage
{f} köpürmek
rage
şiddetle devam etmek
rage
hırsla veryansın etmek
rage
düşkünlük
rage
şiddet

Fırtına bütün o gece şiddetle esmişti. - The storm raged fiercely all that night.

Yangın şiddetlendi ve bütün köyü yaktı. - The fire raged and consumed the whole village.

rage
gadab
rage
(deniz/vb.) kudurmak
rage
{f} öfkelen
rage
(hastalık) şiddetle hüküm sürmek
rage
yatıştır/az/öfkelen
rage
{f} şiddetli olmak
rage
şiddetli öfke
rage
(Tıp) Aşırı kızgınlık, şiddetli öfke
rage
{i} hiddet

Tom hiddetle üzerime sıçradı. - Tom sprang at me in a rage.

Kasırga hiddetlenmeye devam etti. - The hurricane continued to rage.

rage
{i} öfke, gazap, hiddet, köpürme; hırs; hışım
rage
{i} arzu
rage
(isim) kudurma, hiddet, köpürme, öfke, gazap, arzu, galeyan, hırs, tutku, rağbette olan şey, moda
rage
{i} hırs
rage
{i} tutku
English - English
rage