English - Turkish
Definition of to move suddenly, or be excited, on feeling alarm; to start in English Turkish dictionary
- startle
- {f} ürkütmek
Seni ürkütmek istemedim.
-I didn't mean to startle you.
- startle
- irkilmek
- startle
- {f} şaşırtmak
Seni şaşırtmak istemedim.
-I didn't mean to startle you.
- startle
- korkutmak
Üzgünüm seni korkutmak istemedim.
-I'm sorry, I didn't mean to startle you.
Biz kimseyi korkutmak istemiyoruz.
-We don't want to startle anyone.
- startle
- ürkmek
- startle
- korkut
Yüksek ses Tom'u korkuttu.
-The loud noise startled Tom.
Gürültü onu korkuttu.
-The noise startled him.
- startle
- korkutup şaşırtmak
- startle
- {f} afallamak
- startle
- sıçramak
- startle
- {f} şaşmak
- startle
- {f} irkiltmek
- startle
- tedirginliğe neden olmak
- startle
- tedirginlik yaratmak
- startle
- ürkütüp sıçratmak
Related Terms
English - English
Definition of to move suddenly, or be excited, on feeling alarm; to start in English English dictionary
- startle
to move suddenly, or be excited, on feeling alarm; to start
Hyphenation
to move suddenly, or be excited, on feel·ing alarm; to startPronunciation
Resimler
History
Favorites