Okula yürüyerek gitmek yarım saatimizi alıyor.
- It takes us half an hour to walk to school.
Tom her gün okula yürüyerek gitmek zorunda mı?
- Does Tom have to walk to school every day?
Sahilde gezinti yaptık.
- We went for a walk on the beach.
Tom ön yürüyüş yoluna yaklaşıyor.
- Tom is coming up the front walk.
Tren olmadığı için, tüm yolu yürümek zorunda kaldık.
- There being no train, we had to walk all the way.
Onlar yol boyunca üçü yan yana yürüdü.
- They walked along the road three abreast.
I carefully walked the ladder along the wall.