Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to move or go with a sudden turn; to make off; to clear out; often with it

listen to the pronunciation of to move or go with a sudden turn; to make off; to clear out; often with it
English - Turkish

Definition of to move or go with a sudden turn; to make off; to clear out; often with it in English Turkish dictionary

hook
{i} çengel

Tom çengele bir solucan taktı. - Tom put a worm on the hook.

hook
kanca

Tom ceketini kancaya astı. - Tom hung his coat on a hook.

Tom kancayı balığın ağzından çıkardı. - Tom took the hook out of the fish's mouth.

hook
{f} aşırmak
hook
{f} kroşe vurmak
hook
(İnşaat) bükme
hook
olta ile tutmak
hook
kopça
hook
{i} tuzak
hook
{i} orak
hook
akarsuyun çengel şeklinde kıvrılan kısmı
hook
{f} çalmak
hook
{f} çengellemek
hook
{f} yakalamak
hook
{i} dönemeç
hook
He swallowed my story
hook
{i} kıvrım
hook
{i} olta iğnesi

Tom olta iğnesine yem koydu. - Tom put bait on the hook.

Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi? - The public bought it hook, line and sinker, didn't they?

hook
{f} çengelle tutmak
hook
{f} çengel ile yakalamak, tutmak, çekmek, bağlamak
English - English
hook
to move or go with a sudden turn; to make off; to clear out; often with it

    Hyphenation

    to move or go with a sud·den turn; to make off; to clear out; of·ten with it

    Pronunciation

Favorites