English - Turkish
Definition of to move, or cause to be moved, upon, or by means of rollers or small wheels in English Turkish dictionary
- roll
- (Bilgisayar) döndürme
- roll
- gürlemek (gök)
- roll
- kabarıklık
- roll
- (İnşaat) sürgülemek
- roll
- dolaşmak
- roll
- devirmek
- roll
- defter
- roll
- kayıt
- roll
- silindir
Yol silindiri gürültülü.
-The road roller is noisy.
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
-The road roller is levelling the street.
- roll
- (taşıtla) gitmek
- roll
- liste, sicil, kayıt
- roll
- up -i sarmak; sarılmak
- roll
- yalpa: "the roll of a ship -geminin yalpası."
- roll
- {f} kullanmak
- roll
- tekerlenmek
- roll
- {f} rulo yapmak
- roll
- (Askeri) DÖNÜŞ: Fotoğrafçılıkta, fotoğraf makinesinın yaklaşık olarak uçağın uzunluğuna ekseninde dönüşü. Aynı zamanda, yana yatma (tilt) olarak anılır. Ayrıca bakınız: "tilt angle"
- roll
- {i} dalgalanma
- roll
- {f} şakımak
- roll
- {f} rulo ile boyamak
Related Terms
English - English
Definition of to move, or cause to be moved, upon, or by means of rollers or small wheels in English English dictionary
- roll
to move, or cause to be moved, upon, or by means of rollers or small wheels
Pronunciation
Resimler
Favorites