Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Mother always gets up early in the morning.
Tıpkı annesine benziyor.
- He looks just like his mother.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
- I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
Onların ana dili Fransızca.
- French is their mother tongue.
Sevgili anneciğim, neden çok üzgünsün?
- Dear mother, why art thou so sad?