to match one's self against; to oppose as equal; to compete with

listen to the pronunciation of to match one's self against; to oppose as equal; to compete with
English - Turkish

Definition of to match one's self against; to oppose as equal; to compete with in English Turkish dictionary

mate
{f} çiftleşmek
mate
{f} dengini bulmak
mate
{f} evlenmek
mate
eş olmak
mate
bağlamak
mate
arkadaş

Tom yirmi altı yaşındayken hayat arkadaşı Mary'yle tanıştı. - Tom met his life mate, Mary, at the age of twenty six.

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar. - They want to choose their mates by their own will.

mate
{f} çiftleş
mate
çiftleştirmek
mate
Dost, arkadaş
mate
mate mat et/çiftleş
mate
çift hayvanın erkek veya dişisi
mate
ikinci kaptan
mate
{i} karı, koca, eş
mate
(Askeri) İKİNCİ SÜVARİ, İKİNCİ KAPTAN: Bir ticaret, ordu nakliye veya mayın gemisinin ikinci süvarisi. Birinci süvariden daha aşağı derecede olan bu güverte subayı, geminin faaliyeti ile ilgili hususlarda, gemi süvarisine yardım eder. Ayrıca bakınız: "master"
mate
{i} eş, misil
mate
ii
English - English
mate
to match one's self against; to oppose as equal; to compete with
Favorites