to mark with dots or small spots; as, to dot a line

listen to the pronunciation of to mark with dots or small spots; as, to dot a line
English - Turkish

Definition of to mark with dots or small spots; as, to dot a line in English Turkish dictionary

dot
nokta

Dünya ve Güneş, Samanyolu Galaksi'sindeki milyarlarca yıldız arasında sadece ufacık noktadırlar. - The Earth and Sun are just tiny dots among the billions of stars in the Milky Way Galaxy.

Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar. - Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.

dot
{i} puan, benek, nokta
dot
ondalık nokta
dot
(Muzik) çoğaltma noktası
dot
benek

Onun eteği benekli sarıdır. - Her skirt is yellow with polka dots.

İnsan şehirleri kalıntıları Dünyayı benekler. - The remains of human cities dot the Earth.

dot
çekidini koymak
dot
çekit
dot
{f} nokta koymak
dot
{f} noktalamak
dot
{f} dağıtmak
dot
sık olarak yayılmak
dot
benek,v.nokta koy: n.nokta
dot
(Tıp) Ufak leke
dot
{f} geçirmek tokat
dot
(fiil) noktalamak, nokta koymak, beneklemek; dağıtmak; serpiştirmek; geçirmek (tokat, yumruk)
dot
benek benek dağıtmak
dot
{f} yumruk
English - English
dot
to mark with dots or small spots; as, to dot a line
Favorites