to march on; to go forward in haste

English - Turkish

Definition of to march on; to go forward in haste in English Turkish dictionary

Related Terms

troop

asker

Askerler isyanı kolayca bastırdı. - The troops easily put down the rebellion.

Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi. - Lincoln said troops were needed.

troop

kıta

troop

bölük

troop

küme

troop

tabur

troop

takım

troop

ç.askerler

troop

küme veya sürü halinde toplamak

troop

bölük, tabur, alay

troop

(çoğ.) asker; süvari bölüğü

troop

troop away yürüyüş yapmak

troop

(Askeri) SÜVARİ BÖLÜĞÜ: Bir süvari grubunun, hem idari hem taktik görevleri bulunan ast birliği. Piyadede bölük, topçuda bataryaya eşittir

troop

(isim) topluluk, birlik, bölük, cemaat, süvari bölüğü, izci grubu

troop

{f} topluca ilerlemek

troop

{i} (izcilikte) oymak

troop

{i} grup, takım

troop

{i} kıta, birlik

troop

{f} toplanmak

troop

gitmek

English - English

Definition of to march on; to go forward in haste in English English dictionary

troop

Hyphenation

to March on; to go for·ward in haste