Herkes cümlelerin doğru seslendirilmesini ve doğru bir biçimde yazılmasını sağlamak için yardımcı olabilir.
- Everyone can help ensure that sentences sound correct, and are correctly spelled.
Bu tür hataların gelecekte olmamasını sağlamak için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to ensure that such mistakes do not occur in future.
Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.
- You should make sure of it before you go.
Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
- Before that, we had better make sure of the fact.
Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti.
- Tom double-checked his door to make sure it was locked.
Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti.
- Tom checked to make sure the gas was turned off.
When you leave, make sure you lock the door behind you.
... If we're not training engineers to make sure that they are equipped here in this country. ...
... the way your GPS roots you around to make sure that you drive past certain billboards. ...