English - Turkish
Definition of to make something less intact or even destroy it; to harm or cause destruction in English Turkish dictionary
- damage
- zarar vermek
Bilim adamları bir gecede bir bardak kırmızı şarap sağlığa zarar vermek için yeterlidir diyor.
-One glass of red wine a night is enough to damage health, say scientists.
- damage
- zarar
Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
-The government compensated the farmers for the damage to the crops.
Zararı ödemeyi reddettikleri için mahkemeye gittik.
-We went to court when they refused to pay for the damage.
- damage
- {f} değerini düşürmek
- damage
- maliyet/zarar
- damage
- dili masraf
- damage
- (Tekstil) avarya, hasar
- damage
- muhatara
- damage
- (Tıp) damaj
- damage
- (Ticaret) değer kaybı
- damage
- zarara sokmak
- damage
- dokunca
- damage
- (Osmanlıca) izrar
- damage
- ziyan
Tom zarar ziyan için para ödemek zorunda kaldı.
-Tom had to pay for damages.
- damage
- {i} maliyet
- damage
- {i} masraf
- damage
- (isim) zarar, hasar; masraf, maliyet
- damage
- {f} zarar vermek, hasar yapmak, bozmak
- damage
- (fiil) bozmak, hasar yapmak, zarar vermek, hasara uğratmak; değerini düşürmek
Related Terms
English - English
Definition of to make something less intact or even destroy it; to harm or cause destruction in English English dictionary
- damage
Be careful not to damage any of the fragile items while unpacking them.
to make something less intact or even destroy it; to harm or cause destruction
Hyphenation
to make some·thing less in·tact or e·ven de·stroy it; to harm or cause de·struc·tionPronunciation
Resimler
Favorites