English - Turkish
Definition of to make somebody enthusiastic about one's own passion in English Turkish dictionary
- infect
- (hastalık) bulaştırmak
- infect
- {f} bulaştırmak
- infect
- etkile/bulaş/bulaştır
- infect
- bulaş
Ben bir Truva atıyım, yani Mac bilgisayarınıza bulaştım.
-I am a Trojan horse, so I have infected your Mac computer.
Doktorum bana cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona yakalandığımı söyledi.
-My doctor told me that I had contracted a sexually transmitted infection.
- infect
- (Tıp) enfekt
Virüs tarafından enfekte edilmekten korkmuyor musun?
-Aren't you afraid of getting infected by the virus?
Tom ve çalışanları tüm enfekte koyunları öldürdü.
-Tom and his workers killed all the infected sheep.
- infect
- (Arılık) enfekte olmak
- infect
- bulaşmak
- infect
- geçirmek
- infect
- bulaştir
- infect
- bulaştırma
- infect
- {f} aşılamak
- infect
- (fiil) bulaştırmak, enfekte etmek, bozmak, aşılamak
- infect
- infection bulaşma
- infect
- geçme
- infect
- (Tıp) Bulaştırmak, hastalığı sirayet etmek
- infect
- herhangi bir hissi sirayet ettirmek
- infect
- sirayet
- infect
- bulaş,bulaştır
Related Terms
English - English
Definition of to make somebody enthusiastic about one's own passion in English English dictionary
- infect
Her passion for dancing has infected me.
to make somebody enthusiastic about one's own passion
Hyphenation
to make some·bo·dy en·thu·si·as·tic a·bout one's own pas·sionTurkish pronunciation
tı meyk sʌmbıdi înthuziästîk ıbaut wʌnz ōn päşınPronunciation
/tə ˈmāk ˈsəmbədē ənˌᴛʜo͞ozēˈastək əˈbout ˈwənz ˈōn ˈpasʜən/ /tə ˈmeɪk ˈsʌmbədiː ɪnˌθuːziːˈæstɪk əˈbaʊt ˈwʌnz ˈoʊn ˈpæʃən/
Resimler
Favorites