English - Turkish
Definition of to make rhymes, or verses in English Turkish dictionary
- rhyme
- {i} kafiye
Sizin dilinizde kalp ağrı ile kafiyeli mi?
-In your language, does heart rhyme with pain?
Tarih tekerrür etmez ama kafiye yapar.
-History does not repeat itself, but it does rhyme.
- rhyme
- {i} uyak
- rhyme
- şiir
- rhyme
- ile uyak oluşturmak
- rhyme
- uyak düşürmek
- rhyme
- şiir yazmak
- rhyme
- (fiil) uyaklı olmak, kafiye yapmak, kafiyeli yazmak, kafiyeli söylemek
- rhyme
- {f} kafiyeli şiir yazmak
- rhyme
- uyaklı şiir/uyak
- rhyme
- (isim) uyak, kafiye, kısa şiir
- rhyme
- {f} kafiye yapmak
- rhyme
- {f} kafiyeli söylemek
- rhyme
- {f} (with) (ile) kafiyeli olmak
- rhyme
- {f} uyaklı olmak
- rhyme
- şiir yaz/uyak yap
Related Terms
English - English
Definition of to make rhymes, or verses in English English dictionary
- rhyme
to make rhymes, or verses
Pronunciation
Resimler
Favorites