to make or grow flat, level, hinder, draw

listen to the pronunciation of to make or grow flat, level, hinder, draw
English - Turkish

Definition of to make or grow flat, level, hinder, draw in English Turkish dictionary

flat
düz yüzey
flat
{s} patlak

Bisikletimin patlak bir lastiği vardı, bu yüzden yedi trenini kaçırdım. - My bicycle had a flat tire, so I missed the seven o'clock train.

Bisikletimin arka tekerleği patlak. - The rear tire of my bicycle is flat.

flat
ova
flat
(Dilbilim) bemolleşme
flat
gazı kaçmış (içecek)
flat
geniş düz yer
flat
değişmez
flat
yavanlık
flat
gazsız
flat
harap
flat
bataklık
flat
{i} müz. bemol
flat
kati
flat
{s} gazı gitmiş (meşrubat/bira/şampanya)
flat
{s} kısık
flat
{i} apartman dairesi, daire
flat
yas
flat
düşmek
flat
donuk/tam/sıkıcı/düz
English - English
{v} flat
to make or grow flat, level, hinder, draw
Favorites