to make last; to prolong

listen to the pronunciation of to make last; to prolong
English - Turkish

Definition of to make last; to prolong in English Turkish dictionary

continue
devam ettirmek
continue
sürdürmek

Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum. - I want to continue to help women.

continue
{f} devam etmek

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok. - We have no options but to continue.

Gezisine gizlice devam etmek zorunda kaldı. - He had to continue his trip in secret.

continue
sürmek
continue
{i} devam

Fiyatlar yükselmeye devam ediyor. - Prices will continue to rise.

Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor. - Prices continue to climb.

continue
idame etmek
continue
baki kalmak
continue
(Bilgisayar) sürdür

Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler. - Forensics officers and criminal investigations detectives continued to work at the cordoned-off unit and its surrounds.

Tom o kabul ettiği sürece desteğini sürdürmeye kararlıydı. - Tom was determined to continue his support for as long as it took.

continue
süregelmek
continue
olagelmek
continue
(Bilgisayar) sürdür devam et
continue
süregitmek
continue
kalmak
continue
{f} uzamak
continue
devam et,v.devam et: n.devam
continue
sürdür devam et (mek)
English - English
continue

Can you account him wise or discreet that would willingly have his health, and yet will do nothing that should procure or continue it?.

to make last; to prolong
Favorites