Alay, aptalların yemeğidir.
- Ridicule is the food of fools.
Kendini sınıf arkadaşlarının alayına maruz bıraktı.
- He exposed himself to the ridicule of his classmates.
O benimle dalga geçmek istiyor.
- He wants to make fun of me.
Kamusal alanda onunla dalga geçmek iyi değil.
- It is not good to ridicule him in public.
Tom Mary ile alay etmekten hoşlanıyor.
- Tom likes to make fun of Mary.
Sen arkadaşlarımın önünde benimle alay etmek mi istiyorsun?
- Do you intend to make fun of me in front of my friends?
O benim fikrimle alay etti.
- He ridiculed my idea.
Tom fikrimle alay etti.
- Tom ridiculed my idea.
Please stop making fun of your sister and just help her.
... ...AND YOU CAN'T MAKE FUN OF YOUR FATHER'S WEIGHT. ...
... I CAN MAKE FUN OF THIS, RIGHT? ...