to make flat; to flatten; to level

listen to the pronunciation of to make flat; to flatten; to level
English - Turkish

Definition of to make flat; to flatten; to level in English Turkish dictionary

flat
düz yüzey
flat
{s} patlak

Tom'un patlak tekerini tamir etmeyi önerdim. - I offered to fix Tom's flat tire.

Bisikletimin arka tekerleği patlak. - The rear tire of my bicycle is flat.

flat
ova
flat
(Dilbilim) bemolleşme
flat
gazı kaçmış (içecek)
flat
geniş düz yer
flat
değişmez
flat
yavanlık
flat
gazsız
flat
harap
flat
bataklık
flat
{i} müz. bemol
flat
kati
flat
{s} gazı gitmiş (meşrubat/bira/şampanya)
flat
{s} kısık
flat
{i} apartman dairesi, daire
flat
yas
flat
düşmek
flat
donuk/tam/sıkıcı/düz
English - English
flat
to make flat; to flatten; to level
Favorites