to make elegant or neat

listen to the pronunciation of to make elegant or neat
English - Turkish

Definition of to make elegant or neat in English Turkish dictionary

handsome
hoş
handsome
{s} yakışıklı

Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır. - My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.

Felicja'nın çocukları, babaları Łazarz'ın Justin Bieber'dan daha yakışıklı olduğunu düşünüyorlar. - Felicja's children think that their father Lazarz is more handsome than Justin Bieber.

handsome
{s} becerikli
handsome
cömert/güzel/yakışıklı
handsome
{s} büyük

O, büyük ve yakışıklıydı. - He was big and handsome.

handsome
{s} kayda değer
handsome
iyi görünümlü
handsome
cömert

Cömertçe ödüllendirileceksin. - You will be rewarded handsomely.

Ona cömert bir aylık maaş ödenir. - He is paid a handsome monthly salary.

handsome
{s} etkileyici
handsome
{s} eli yatkın
handsome
{s} tecrübeli
handsome
{s} yetenekli

Bu aktör hem yakışıklı hem de yetenekli. - That actor is both handsome and skillful.

handsome
{s} çok, bol; büyük
handsome
iyi

O iyi bir çocuk ve daha da iyisi, çok yakışıklı. - He is a good boy, and what is better, very handsome.

O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir. - He is handsome. In addition, he is good at sport.

handsome
{s} güzel

Yakışıklı prens çok güzel bir prensese aşık oldu. - The handsome prince fell in love with a very beautiful princess.

Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı. - A very handsome prince met an exceptionally beautiful princess.

handsome
{s} bol
English - English
{v} handsome
to make elegant or neat

    Hyphenation

    to make el·e·gant or neat

    Turkish pronunciation

    tı meyk elıgınt ır nit

    Pronunciation

    /tə ˈmāk ˈeləgənt ər ˈnēt/ /tə ˈmeɪk ˈɛləɡənt ɜr ˈniːt/
Favorites