Sürekli gürültü bizi sağır etti.
- The continual noise deafened us.
Helen Keller, kör sağır ve dilsizdi.
- Helen Keller was blind, deaf and dumb.
Görme engelli mi yoksa işitme engelli mi olmayı tercih edersiniz?
- Would you rather be blind or be deaf?
O dönemde işitme engelliler için okul yoktu.
- No schools for the deaf existed in that era.
Onları nerede sağır ettin?
- Where did you deafen them?
Sürekli gürültü bizi sağır etti.
- The continual noise deafened us.