to make concession for conciliation and peace

English - Turkish

Definition of to make concession for conciliation and peace in English Turkish dictionary
compromise: anlaşmaya varmak
compromise: {i} taviz
Bu konuda asla taviz vermemeliyiz. - We must never compromise on this.
compromise: uzlaşma,v.uzlaş: n.uzlaşma
compromise: {f} riske atmak
compromise: {i} ödün vererek anlaşmaya varma
compromise: (Askeri) GİZLİLİĞİN İHLALİ: Gizli kişilerin, tesislerin veya diğer mevcudatların, veya gizlilik dereceli bilgilerin veya malzemelerin yetkisiz kişilere verildiğinin bilinmesi veya bundan şüphelenilmesi
compromise: şerefini tehlikeye atmak
compromise: ikisinin ortası
compromise: uzlaşma hukuku
compromise: uyuşmak
compromise: şerefine gölge düşürmek
compromise: {f} uzlaştırmak
compromise: i. (tarafların karşılıklı ödün vererek yaptığı) anlaşma, uzlaşma, uyuşma. f
compromise: karşılıklı ödün vererek anlaşmaya varmak, uzlaşmak. 2
compromise: {f} gölge düşürmek
compromise: {f} 1. karşılıklı ödün vererek anlaşmaya varmak, uzlaşmak. 2
compromise: bazı şeylerden fedakârlık ederek varılan anlaşma zemini
compromise: (isim) uzlaşma, uyuşma, ödün, taviz, ödün vererek anlaşmaya varma
compromise: {i} uyuşma
compromise: (Tıp) baskı altında tutulan arzuları gizlemek suretiyle şuur tarafından kabul edileibilecek hale getirilmelerini sağlayan mental bir mekanizma, uyuşma, anlaşma

English - English

Definition of to make concession for conciliation and peace in English English dictionary: compromise

to make concession for conciliation and peace

Hyphenation

to make con·ces·sion for con·ci·li·a·tion and peace

tı meyk kınseşın fôr kınsîlieyşın ınd pis

/tə ˈmāk kənˈsesʜən ˈfôr kənˌsəlēˈāsʜən ənd ˈpēs/ /tə ˈmeɪk kənˈsɛʃən ˈfɔːr kənˌsɪliːˈeɪʃən ənd ˈpiːs/

History

Favorites