to make complex, difficult, or hard to deal with

listen to the pronunciation of to make complex, difficult, or hard to deal with
English - Turkish

Definition of to make complex, difficult, or hard to deal with in English Turkish dictionary

complicate
karmaşık

O meseleleri daha karmaşık hale getirecek. - That'll complicate matters more.

Modern finans giderek karmaşık ve sofistike hale geliyor. - Modern finance is becoming increasingly complicated and sophisticated.

complicate
{f} zorlaştırmak

Tüm bunlarla hayatımı zorlaştırmak istemiyorum! - I don't want to complicate my life with all that!

Onun yokluğu konuyu zorlaştırmaktadır. - His being absent complicates matters.

complicate
anlaşılmaz
complicate
karmaştırmak
complicate
dallandırmak
complicate
karmaşık hale getirmek
complicate
çetrefil

Ne zaman bu kadar çetrefilli oldu? - When did it get so complicated?

complicate
güçleştirmek
complicate
güçleştir
complicate
güçlestir
complicate
{f} karıştırmak
complicate
{f} içinden çıkılmaz hale getirmek
complicate
karıştır/güçleştir
complicate
{f} karmaştırmak; çetrefilleştirmek, zorlaştırmak, güçleştirmek
complicate
uzunlamasına katlanmış complicated karmaşık
complicate
çapraşık
English - English
complicate
to make complex, difficult, or hard to deal with
Favorites