to make brighter or clearer; to illuminate

listen to the pronunciation of to make brighter or clearer; to illuminate
English - Turkish

Definition of to make brighter or clearer; to illuminate in English Turkish dictionary

lighten
aydınlatmak
lighten
açıklaştırmak
lighten
açmak renk
lighten
(Ticaret) layter
lighten
aydınlanmak
lighten
hafiflet

O, atmosferi hafifletmek için bir şarkı söyledi. - He sang a song to lighten the atmosphere.

Tom havayı hafifletmeye çalıştı. - Tom tried to lighten the mood.

lighten
neşelenmek
lighten
neşelendirmek
lighten
hafifletmek

O, atmosferi hafifletmek için bir şarkı söyledi. - He sang a song to lighten the atmosphere.

Yükü hafifletmek zorundayız. - We have to lighten the load.

lighten
{f} ışık saçmak
lighten
{f} rahatlatmak
lighten
(fiil) aydınlanmak, parlamak, açmak (renk), ışık saçmak, rengini açmak, şimşek çakmak, parlatmak, aydınlatmak, hafifletmek, rahatlatmak
lighten
{f} hafifletmek, yükünü azaltmak; hafiflemek, yükü azalmak
lighten
{f} açmak (renk)
lighten
hafiflet/aydınlat
lighten
{f} parlamak
lighten
{f} parlatmak
English - English
lighten
to make brighter or clearer; to illuminate
Favorites