Hastalık ne oranda yayıldı.
- At what rate did the illness spread?
Kanada'da suç oranı düşüyor.
- The crime rate is decreasing in Canada.
Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.
- The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.
Bunu nasıl değerlendirirdin?
- How would you rate that?
Saatte üç mil hızla yürüdüler.
- They walked at the rate of three miles an hour.
Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.
- I'm amazed by the rate at which industries grow.
Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
- He lends money at a high rate of interest.