to make an area or a thing clean; to pick up a mess; to tidy

listen to the pronunciation of to make an area or a thing clean; to pick up a mess; to tidy
English - Turkish

Definition of to make an area or a thing clean; to pick up a mess; to tidy in English Turkish dictionary

clean up
temizlemek

Bu pisliği temizlemek zorunda olan kişi benim. - I'm the one who has to clean up this mess.

Dairemi temizlemek zorundayım. - I have to clean up my apartment.

clean up
toparlamak

Tom bu dağınıklığı toparlamak zorunda. - Tom has to clean up this mess.

clean up
kırmak
clean up
(Dilbilim) para kazanmak
clean up
çok kâr etmek
clean up
temizlik yap

Tom kalmakta ve partiden sonra temizlik yapmamıza yardım etmekte ısrar etti. - Tom insisted on staying and helping us clean up after the party.

Tom kalmalıydı ve temizlik yapmamıza yardım etmeliydi. - Tom should've stayed and helped us clean up.

clean up
vurgun vurmak
clean up
Temizle

Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın. - If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.

Mutfağı temizlemeliyiz. - We must clean up the kitchen.

clean up
yoluna koymak
clean up
derleme
clean up
bitirmek
clean up
(Fiili Deyim ) 1- temizlemek 2- elini yüzünü yıkamak
clean up
düzeltmek
clean up
kurtarmak
clean up
pırıl pırıl yapmak
clean up
kazanmak (çok para)
English - English
clean up

Clean up your room.

to make an area or a thing clean; to pick up a mess; to tidy
Favorites