English - Turkish
Definition of to make a venture; to run a hazard or risk; to take the chances in English Turkish dictionary
- venture
- {i} girişim
Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
-If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
Tom girişimci bir kapitalist.
-Tom is a venture capitalist.
- venture
- May I venture a suggestion? Bir teklifte bulunabilir miyim
- venture
- yatırım
- venture
- -e cüret etmek
- venture
- riske etmek
- venture
- macera
- venture
- kuruluş
- venture
- tehlikeye atılmak
- venture
- {f} tehlikeye atmak
- venture
- venture ri
- venture
- {f} 1. -i tehlikeye atmak: venture
- venture
- {i} teşebbüs
- venture
- {i} tic. teşebbüs, girişim: joint venture ortak girişim
- venture
- (fiil) riske atmak, tehlikeye atmak, cüret etmek, cesaret etmek, göze almak
- venture
- (isim) cüret, tehlikeli girişim, risk, girişim, teşebbüs, riske atılan şey, şans işi
- venture
- {i} şans işi
- venture
- {i} riske atılan şey
- venture
- cesaret edip girişmek
- venture
- {f} göze almak
Related Terms
English - English
Definition of to make a venture; to run a hazard or risk; to take the chances in English English dictionary
- venture
to make a venture; to run a hazard or risk; to take the chances
Hyphenation
to make a venture; to run a Ha·zard or risk; to take the chancesPronunciation
Resimler
Favorites